Metaverse ( ya da nasıl isimlendirecek isek) : Sanal ama oldukça Gerçek

Metaverse farklı yorum ve tanımlara sahip olan ve netlikten yoksun bir kavram olarak kabul edilebilir. Hatta gelecek yıllarda bu terimi kullanmıyor dahi olabiliriz ama bugün için en yaygın terim olduğu için kullanmaya devam ediyorum. Gelecek yeniden şekillerin bu konuda okuduklarım, dinlediklerim veya bana gelen sorulardan derlediklerimi özetlemeye çalıştım, bu notlar, son iki yıldır etrafında dolaştığımız kavram ile ilgili ilk soru ve cevaplar sadece, “Geleceğe Notlar”.

–       En çok oyun platformları, PR çalışmaları ve işbirliği yapmak için bir araya gelen şirket çalışanları için yapılan etkinlikler ile öne çıkan Metaverse aslında nedir ?

Metaverse kavramı ilk olarak Neal Stephenson’ın 1992 tarihli bilim kurgu romanı “Snow Crash” ta tanıtılan Metaverse, alternatif bir dijital gerçekliği tasvir etmektedir. O zamandan beri, terim önemli bir ilgi kazandı, özellikle Facebook’un yaklaşık iki yıl önce “Meta” olarak yeniden markalanmasıyla dikkat çekmiştir. Ancak, bu süre zarfında tanım genişleyerek neredeyse somut anlamını kaybetti.

Metaverse, gerçek zamanlı, sanal, üç boyutlu dünyaların ölçeklenebilir ve etkileşimli bir ağıdır. Kullanıcılar, diğer insanlarla etkileşime geçebilir, sanal mekanları keşfedebilir, oyunlar oynayabilir, eğitim alabilir ve işbirlikleri yapabilir. Metaverse’de, kullanıcılar fiziksel varlık hissiyle hareket edebilir, nesneleri manipüle edebilir ve etkileşimde bulunabilir. Ayrıca, kimlik, tarih, mal, iletişim ve ödemeler gibi alanlarda sürekli veri alışverişi gerçekleşir. Kullanıcılar, dijital avatarlar aracılığıyla metaverse deneyimlerini kişiselleştirebilirler.

Metaverse, senkronize, üç boyutlu gerçek zamanlı bir internet demektir ve kullanıcıların dijital olarak yaratılmış dünyalarda etkileşimli deneyimler yaşadığı dinamik bir ortam sunar.

Ya da “yaşadığımız gerçekliğin dijital ikizi” dir de diyebiliriz.

–       Metaverse için Sanal Gözlük şart mıdır ?

Metaverse deneyimleri için sanal gözlükler, artırılmış gerçeklik gözlükleri veya diğer benzer cihazlar tercih edilebilir, ancak zorunlu değildir. Metaverse, çeşitli platformlarda ve cihazlarda erişilebilir olmalıdır, bu nedenle sadece sanal gözlük kullanmadan da metaverse deneyimi yaşanabilir. Örneğin, bilgisayar oyunları veya mobil uygulamalar aracılığıyla da metaverse öğelerine erişilebilir ve deneyimler yaşanabilir.

Ama günün sonunda ulaşılacak hedef olarak şunu da göz ardı etmemek gerekir  sanal dünyalar, en iyi insanlar tamamen içine girdiklerinde çalışır ve ancak o zaman gerçek bir insan yaşamı deneyimine benzer. İdeal olan ise aynı deneyimi tüm farklı cihazlarda destekleyebilecek bir platformdur elbette.

Bazı spekülatif tahminler ise bize gelecekte VR gözlüklere dahi ihtiyaç olmadan hacimsel videolar ile simülasyon dünya deneyimlerinin yaşanabileceğini söylüyor. En yakın tahminler  yakın gelecekte VR ve AR gözlüklerin, mobil cihaz ve hatta bilgisayarların da metaverse’e erişimde en önemli araçlar olduğunu söylüyor.

Bugünlerde teknoloji lideri firmaları yeni donanımlarını pazar sürme hazırlığında olsalar da VR veya XR gerçeklik gözlüklerin çözülmesi gereken sorunları içerisinde donanımın geliştirilmesinin ötesinde iki trend öne çıkıyor. Birincisi aynı sanal ortamda eşzamanlı olarak giderek fazla kullanıcıyı destekleme yeteneği. Diğeri ise fiziksel dünyadan veri yakalayabilme  yeteneği. Tüm bunlar simule edilen dünyaların giderek gerçeğe benzemesini sağlayacak.

–       Metaverse’de yaşadığımız deneyimler neden görsel olarak çok zayıf ve kötü ? Bu şekilde görülmemesi için neler yapılabilir ? 

Metaverse veya sanal simülasyonlarda gerçekleşen her şeyi, ekonomi biliminde Lionel Robbins tarafından yapılan “Ekonomi bilimi; kıt kaynakların alternatif kullanım olanaklarını inceleyen bir bilimdir. “  tanımına benzetebiliriz. Simulasyon dünyalar tasarlanırken, sınırlı kaynaklar açısından ele alınmalı ve bu kaynakların nasıl kullanılacağına karar verilmelidir. Gerçekçi bir simülasyon veya ortam oluşturmak mümkün olsa da bu simülasyonun gerçek zamanlı olarak görüntülenebilmesi için güçlü cihazlara ihtiyaç duyar ve bu da sınırlı sayıda insana erişilmesine sebep olur. Kitlelere erişmek için ise kaynaklarımızı farklı şekillerde kullanmalı ve bazı beklentilerden vazgeçmemiz gerekebilir.

Örneğin, bir mağaza tasarlıyorsak, ortamın veya ürünlerin gerçekçiliğine mi odaklanmalı yoksa yaşanan deneyime mi önem vermeliyiz? Veya kitlelere erişim sağlamak için mi çaba harcamalıyız? Bu sorulara cevap arayan bir süreç içindeyiz ve bu kararları dijital ekonominin bir parçası olan firmalar ve geliştirici şirketler birlikte vermelidir.

Henüz gelişmekte olan bir teknolojiden bahsettiğimizi düşünürsek, teknoloji ve altyapının, tüm beklentileri en üst düzeyde karşılayacak seviyede olmadığı gerçeğini kabul etmek gerekir. Bu nedenle, sunmak istediğimiz deneyimin türünü ve ne kadarını sunabileceğimizi sürekli olarak değerlendirmeliyiz. Sınırlı hesaplama gücüne sahip olduğumuz durumlarda – örneğin orta seviye bir akıllı telefonda olduğu gibi – gerçeklik hissi ve ekran netliği gibi kısıtlamalarla karşılaşmamız gerekebilir. Sonuçta ortaya çıkan sonuç farklı sorulara ve bunlara verilen cevaplara bağlıdır: Ne kadar gerçekçi bir yansıma gerekiyor, aynı anda kaç kişi etkin olacak, hangi cihazlar kullanılacak ve birbirlerinden ne kadar uzakta olacaklar gibi faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.

–       Metaverse’e ihtiyacımız var mı ? Neden kullanmalıyız ? 

Neden metaverse kullanayım, bu sadece teknoloji firmalarının bir pompalamasıdır veya aslında bu teknolojilere ihtiyacımız yok gibi eleştirilerden önce teknolojinin deterministik olarak gelişmediğini unutmamak gerekir. Geliştiriciler bir teknolojiyi var etmeye ne kadar çabalarsa çabalasın, sonuç onu isteyen pazarın kararına bağlıdır. Yeni araçlar, yeni davranışlara, yeni kullanım durumlarına ve yeni teknolojilere yol açar.

Daha basit bir şekilde ifade edecek olursak, inetrnete de ihtiyacımız yoktu. Bu nedenle metaverse kullanımında büyük olasılıkla farkına varmadan gerçekleşeceğini ön görebiliriz. Şu anda interneti kullanırken çoğu zaman farkında olmadan yapıyoruz. Örneğin, bir yolun karşısına geçmek istediğimizde trafik ışığı düğmesine basarız ve bu işlem internet üzerinden gerçekleşir. Benzer şekilde, markette kartla ödeme yaparken de internetin altyapısını kullanırız. Metaverse kullanımı da benzer şekilde olacak, çevremizdeki dünyayı kontrol etmemizde bize yardımcı olacak ve farkına varmadan metaverse’i kullanacağız.

–       Gerçek Metaverse’e ne kadar uzaktayız ?

Gerçek bir metaverse’ye ne kadar uzak olduğumuz konusunda kesin bir zaman çizelgesi vermek zor. Metaverse hala gelişim aşamasında olan bir kavram ve tam olarak ne zaman gerçekleşeceği belirsiz. Ancak, bazı teknolojik ilerlemeler ve projeler, metaverse’in oluşumu için adımların atıldığını gösteriyor ve atılması gereken çok fazla adım var.

Bazı spekülatif tahminlere göre, ileri teknolojilerin, örneğin hacimsel videolarla 3D görüntülerin gösterilmesi veya beyin-bilgisayar arayüzleriyle sadece düşünceyle bilgisayar kontrolünün sağlanması gibi özelliklerin metaverse’in bir parçası olabileceği düşünülüyor. Ancak, bunlar hala spekülasyon seviyesindeki düşünceler olmaktan öteye geçmemektedir.

Şu anda, bazı sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik deneyimleriyle küçük ölçekte metaverse benzeri deneyimler yaşanabilmektedir. Ancak, gerçekten etkileyici, geniş kapsamlı ve tamamen entegre bir metaverse için daha fazla gelişme ve ilerleme gerekmektedir.

İlk icat edildiği tarihin tahmin edilmesi ne kadar zor ise, metaverse’ün gelişimini tahmin etmek de eşit derecede zor. Hayal ettiğimiz seviyeye ulaşması için çevirimiçi kişi ve sosyal ağlar, IoT sensör ağları, gerçekçi ağlar, gerçekçi avatarlar, doğru fiziksel simülasyonlar, gerçek zamanlı ortam taraması, pratik XR optiği gibi 30 den fazla teknolojinin gelişmesi ve stabil hale gelmesi gerekiyor. Ayrıca hızlı ve güvenilir internet bağlantıları, veri paylaşımı ve güvenlik önlemleri, yapay zeka tarafından desteklenen kullanıcı deneyimi gibi faktörler de önemli. Bu sıralamayı ve öncelikleri pazar, talepler, kullanım alışkanlıkları belirleyecek.

–       Tek bir metaverse ? Yoksa birden fazla metaverse’mü olacak ? 

Tek bir metaverse mi yoksa birden fazla metaverse mi olacağı konusu, tartışmalı bir konudur ve farklı görüşler bulunmaktadır. Bazıları, tek bir evrensel metaverse’in gelişeceğini düşünürken, diğerleri birden fazla paralel metaverse’in ortaya çıkacağını öngörmektedir.

Tek metaverse senaryosu, bugün deneyimlediğimiz “tek internet”ten yola çıkmaktadır. Tek bir metaverse olacak ve onu oluşturan uygulama ve platformlar bulunacak. Benzer şekilde bugün birçok farklı platform ve web sitesi bulunurken, metaverse’de de firma ve organizasyonlar kendi markalarına özel sanal dünyalar oluşturacak ve bunların toplamı tek bir metaverse’i oluşturacak.

Birden fazla metaverse senaryosunda ise, farklı şirketler, platformlar veya teknolojiler tarafından yaratılan ayrı dijital evrenler ortaya çıkabilir. Her bir metaverse, kendi kurallarına, içeriklerine ve topluluklarına sahip olabilir. Örneğin, bir oyunun kendi metaverse’i olabilir veya büyük teknoloji şirketleri tarafından oluşturulan bağımsız metaverse’ler olabilir.

Birden fazla metaverse senaryosunda, birlikte çalışabilirlik ve etkileşim sorunları ortaya çıkabilir. Farklı metaverse’ler arasında veri ve içerik paylaşımı, kullanıcı geçişleri, etkileşimler ve standartlar konusunda uyumluluk sorunları yaşanabilir. Aynı zamanda, farklı metaverse’ler arasında rekabet ve ticari çıkar çatışmaları da meydana gelebilir.

Metaverse’in gelişim süreci hakkında kesin bir tahmin yapmak zor. Ancak, mevcut teknolojik ilerlemeler, büyük teknoloji şirketlerinin ilgisi ve kullanıcı talepleri göz önüne alındığında, önümüzdeki birkaç on yıl içinde metaverse’in daha da yaygınlaşacağı ve gelişeceği tahmin edilebilir. Bu süre zarfında, teknolojik ve altyapısal ilerlemelerin yanı sıra endüstri ve toplumun ihtiyaçlarına uyum sağlamak için çalışmalar yapılması beklenmektedir.

–       Geleceğe yönelik stratejik planlama için ne yapmalı ?

Çekişmeli tanımları çözmeye ve büyük tahminlerde bulunarak aşırı yüklenmek yerine, temellere dönmek faydalı olabilir. Metaverse kavramı belirsiz olabilir, ancak şu anda deneyimlediğimiz bazı gerçekleri kapsar. Bu bileşenleri ayrıştırmak, kendi bağlamlarında değerlendirmek ve organizasyon için ilgi ve gerekliliklerini düşünmek doğru bir adım olabilir.

Öncelikle, zaman aralıklarını mümkün olduğunca kısa tutmak son derece önemli. Teknoloji ve trendlerin hızlı değişimi nedeniyle iki veya üç yıldan daha uzun bir süreyi tahmin etmek neredeyse imkansız. Bu nedenle, yakın zamandaki gelişmelere odaklanmak ve güncel yeniliklerle güncel kalmak önemli. Başkalarının eylemlerini gözlemlemek, erken yaratıcıları- geliştiricileri takip etmek ve erken benimseyenlerin hatalarından öğrenmek, gelecekteki başarı için değerli bir strateji olabilir.

Geleceğin, sadece sinyalleri gürültüden etkili bir şekilde ayırt edebilenlerin değil, aynı zamanda geleceğin hangi şekilde olursa olsun en iyi şekilde adapte olanların olduğunu hatırlamak önemlidir. Gelecek beklenmedik değişikliklerle dolu. Bu nedenle, esnek olmak, değişime uyum sağlamak ve farklı senaryolara hızlıca adapte olmak hayati önem taşıyor.

Değişime uyum sağlamak ve fırsatları yakalamak için esas olan sürekli kendini geliştirmek ve öğrenmek, geleceğe hazırlanmak veya bunu yapabilen kişi ve firmalar ile çalışmaktır.

Bunlar soruların sadece birkaç tanesi, sizlerden de gelecek olanlar ile birlikte daha fazlasına cevap bulabilmeyi umuyorum.